29 Nisan 2013 Pazartesi

Nükleer Santrallere Hayır

Nükleer santrallere karşı 25 Nisan günü Galata Kulesi önünde gerçekleşen basın açıklamasına katıldık


Katılımcılar adına basın açıklamasını Küresel Eylem Grubu'ndan (KEG) Nuran Yüce okudu:
Bundan 27 yıl önce, 25 Nisan'ı 26'sına bağlayan gece Çernobil Nükleer Santrali'nin Dört no.'lu reaktörü kontrolden çıkarak, belkide, insanlık tarihinin en büyük felaketine yol açtı. Sovyetler Birliği'nin dört bir tarafından gelen, toplamda sayıları 830,000'e ulaşan 'tasfiye memurları' durumu kontrol altına almak için canla başla çalıştı. Ancak onların bu insan üstü çabası dahi Çernobil'in mirasını toplamda 150,000 km2'lik bir alana bırakmasına engel olamadı.
Bu kirli miras sonucunda 8.4 milyon insan radyasyona maruz kaldı, 52,000 **2'lik tarım alanı mahvoldu, 400,000 insan yeni yerlere yerleştirildi ve günümüzde, kabaca, 6 milyon insan etkilenen alanlarda yaşamaya devam ediyor. Ancak on yıllar sonra ortaya çıkacak kanserler ve genetik hastalıklar sebebiyle felaketin gerçek sonuçları ile hala yüzleşmedik.
Sonucunda, milyonlarca insanın hayatını mahveden ve insanlık tarihinin sonuna kadar izlerini göreceğimiz Çernobil Felaketi, bizim için iyi bir ders olmalıdır.
Ancak Türkiye'de olduğu gibi bütün dünyada nükleer santral projeleri hükümetler tarafından, bizim vergilerimizle sağlanan, teşviklerle destekleniyor. Ancak buna zıt şekilde yeni projelerde halkın katılımı engelleniyor; mevcut santrallerde ise radyasyon salımları ve kaza verileri 'ulusal güvenlik' gerekçesiyle halktan gizleniyor.
Akkuyu'daki nükleer santral projesinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci de bunu kanıtladı. Güvenilirliği şaibeli olan bir şirkete hazırlatılan ÇED raporu, halkı dışarıda bırakarak oldu-bittiye getirilmeye çalışılan halkın katılımı toplantısı ve hükümetin tutumu durumu son derece iyi şekilde ortaya koydu. Şimdi aynı düzenek önce Sinop ve sonrasında İğneada için uygulanmak isteniyor.
Hükümetin derhal nükleer santral planlarına karşı çıkan biliminsalarına, örgütlere, Mersinlilere, Sinoplu ve İğneadalılara kulak vermesi; Türkiye'nin enerji geleceğini demokratik ve katılımcı bir şekilde oluşturma yoluna gitmesi gerekiyor. Tabi ki bu temiz enerji geleceğinin temel taşları da hem kaynağı hem de geliri yerelleştirecek, iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlayacak ve çevreyi koruyacak olan yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği çözümleridir.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Copyright © Bağımsız Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri Design by Free CSS Templates | Blogger Theme by BTDesigner | Powered by Blogger